Minyatür Pinscher

FİZİKSEL İHTİYAÇLAR

PİNSCHER'İN ÖNE ÇIKAN ÖZELLİKLERİ

Minyatür Pinscher ilk bakışta Doberman’ın 10 kat küçültülmüş hali gibi duruyor, fakat aslında bu minicik dostumuzun tarihi Doberman’ın öncesine uzanıyor. Biz onları genellikle magazin ünlülerinin ve süslü püslü hanımefendilerin yanında görsek de her zaman bu kadar havalı takılmadılar. Geçmişte fare avcılığı yaptıkları dönemde çiftçilere büyük yardımları dokundu.

Pinscher’ın lakaplarından biri King of the Toys, yani Minyatürler Kralı. Adından da anlaşılacağı gibi Pinscher minyatür bir ırk. Kısa, dengeli, sağlam yapılı bir vücudu olan Pinscher’ın ortalama yüksekliği 25-30 cm., ortalama ağırlığı da 4-6 kg. arasıdır. Kafa yapısı vücudun geri kalanıyla uyum içindedir, hantallık belirtisi yoktur. Gözler hafif ovaldir, parlak görünür, koyu renkli hatta bazı köpeklerde tamamen siyah renklidir. Kulaklar kafanın üst kısmından başlar, daima dikdir. Çikolata rengi Pinscherlar hariç burun her zaman siyahtır. Boyun vücutla uyum içerisinde, hafif kavislidir ve omuzlarla doğal bir birleşme vardır. Kuyruk yukarıdadır ve genelde diktir.

Tüyleri pürüzsüz, kısa, düz, sert, sıkıdır. Görülen renkler arasında kızıl, kahverengi, koyu kahverengi vardır. En bilinen renk kombinasyonu ana rengin siyah olduğu ve yanak, dudak, alt çene, boğaz, gözlerin üstleri, göğüs, ön ve arka bacakların iç kısımları ve ayakların pas kızılı renkte olduğu kombinasyondur.

PİNSCHER IRKININ TARİHİ

Minyatür Pinscher’ın kökenini destekleyen kanıtlar çok kısıtlı. Yine de bilinen bir şey var ki, o da Minyatür Pinscher’ın Dobermanın küçük versiyonu olmadığı. Hatta Minyatür Pinscher’ın Dobermandan daha eski bir tür olduğu net bir şekilde bilinmektedir. Minyatür Pinscher’ın Alman Pinscher, İtalyan Tazısı ve Dachsund türlerinin soylarının birleşiminden geldiği düşünülmektedir. Minyatür Pinscher, Pinscher/Schnauzer ailesinin bir üyesidir. Bu ailenin ataları zaman içinde yok olmuş olsa da bu köpeklerin yüzyıllarca çiftlik köpekleri olarak hayatlarını sürdürdükleri bilinmekte. Görevleri temel olarak fare, sıçan, haşarat gibi zararlıları öldürmekti. Zaman zaman büyükbaş hayvan sürme gibi görevler de üstlenmişlerdir.

1870’li yıllarda Prusya Krallığı neredeyse tüm Almanya’yı birleştirip tek bir devlet haline getirdiğinde köpek şovları tüm Avrupa’da fazlasıyla moda oldu. Geleneksel Alman köpeklerinin bir standarta kavuşturulması ve yeni türlerin ortaya çıkarılması için güçlü bir arzu duyan insanlar 1895’te Pinscher/Schnauzer Club’ı kurdular. Bu kulüp Pinscher’ın dört farklı çeşidini kabul etti. Bunlar kaba tüylü pinscher, minyatür kaba tüylü pinscher, pürüzsüz tüylü pinscher ve minyatür pürüzsüz tüylü pinscher idi. Bu dört çeşit günümüzde birbirinden ayrı dört farklı tür olarak kabul edilmektedir; bu türler standart-minyatür Schnauzer’lar, German Pinscher ve Minyatür Pinscher’dır. Minyatür Pinscher’ın bir köpek şovunda ilk ortaya çıkışı 1900 yılında Stuttgart Köpek Şovu sırasında olmuştur.

PİNSCHER BOY ORANI

Pinscher minyatür bir ırktır. Kısa, dengeli, sağlam yapılı bir vücudu olan Pinscher’ın ortalama yüksekliği 25-30 cm., ortalama ağırlığı da 4-6 kg arasındadır.

PİNSCHER KİŞİLİĞİ

Minyatür köpekler hakkında düşünürken genelde çoğumuzun kafasında bir şablon belirir. Onların kendilerini büyük gördüğünü, büyük köpek gibi davrandıklarını hissederiz. Bu kalıp kafamızda canlanınca da aklımıza gelen ilk örnek genelde Minyatür Pinscher olur. Pinscher kişilikli bir türdür. Cüretkar, korkusuz, istekli ve enerjiktir. Pinscherların terrierlere benzeyen bir mizacı olduğu söylenir, fakat aslında çoğu terrierden daha yumuşak huyludur.

Minyatür Pinscher yoldaş köpeklerdendir, ve çoğu köpekte olduğu gibi sahibiyle vakit geçirmeye bayılır. Sahibine olan sadakati şiddetli boyutlara varabilir. Sahibiyle vakit geçirmeyi ne kadar sevse de onun tepesine çıkmaz. Çoğu Pinscher hayat dolu olsa da, bazıları daha içine kapanık olabilir; ne olursa olsun kucaklaşmaya bayılır ve sürekli konfor arayışı içindedir. Oyun oynamayı sever, ve çoğu minyatür köpeğin aksine evdeki gürültü patırtıya karşı daha toleranslıdır. Büyük çocuklarla dostluk kurmaktan hoşlanır, onlarla güzel bağlar kurabilir. Küçük çocuklar içinse etrafında bulunması en uygun türlerden biri olduğu söylenemez. En sakin, en iyi niyetli çocuklar bile farkında olmadan Pinscher’a zarar verebilir. Ek olarak, Pinscher cezayı alıp köşesine çekilecek bir yapıda değildir, eğer kendisini savunması gerektiğini hissederse bunu yapar. Pinscher yabancılara karşı soğuktur, fakat bu soğukluk diğer minyatür köpeklerdeki gibi korku ya da stresten değil, dominantlık ve koruma içgüdüsünden gelir.

Pinscherlar sıklıkla koruma köpeği olduklarını zannederler, eğer dikkatli sosyalleştirme ve eğitimi alamazlarsa bu durum ileride agresyon problemlerine yol açabilir. Yeterli eğitimi almış olan bir Pinscher genelde naziktir, fakat yine de yabancılara karşı mesafeyi korurlar. Minyatür Pinscher, ilk defa köpek sahibi olacak insanlar için en zorlu minyatür ırklardan biridir. Pinscher dominant bir köpektir. Sahibi sakin ve sağlam bir şekilde kontrolü eline almazsa, o kesinlikle alacaktır. Pinscher’ın bu dominant yapısı diğer köpeklere karşı da kendini gösterir. Hiçbir köpeğin kendisini ezmesine izin vermez ve eğer bir anlaşmazlık çıkarsa kavgaya hazırdır.

Boyutlarının farkında olmadıkları için kendilerinden büyük köpeklere kafa tutup yaralanan, hatta ölen Pinscherlar olmuştur. Evin içerisinde de bu durum geçerlidir. Birden fazla köpeğin ya da hayvanın olduğu evde, Pinscher alfa köpektir. Fare avcılığı geçmişinden dolayı etrafındaki kendinden küçük hayvanlara karşı tetiklenebilir. Bu yüzden evinizde hamster gibi kemirgenler besliyorsanız dikkatli olmanızda fayda var. Erken yaştan itibaren bir kediyle birlikte büyütülürse kedilerle uyum sağlayabilir, fakat ne olursa olsun arasıra kedilerle gerginlik yaşayacaktır.

PİNSCHER SAĞLIK DURUMU

Pinscher sağlıklıdır, ancak tüm ırklar gibi, belirli sağlık koşullarına eğilimlidirler. Pinscher ırkı bu hastalıkların herhangi birini veya tamamını almaz, ancak bu cinsi düşünüyorsanız, bunların farkında olmanız önemlidir.

Pinscher ırklarında görülebilecek sağlık sorunları başlıda şunlardır:

Patella luksasyonu

Legg-Perthes hastalığı

Hipotiroid

Kalp bozuklukları

Progresif retinal atrofi

PİNSCHER IRKININ BAKIMI

Apartman hayatına en uygun türlerden biri olsa da Minyatür Pinscher çok enerjiktir ve enerjisini atabilmeye ihtiyacı vardır. Günde birkaç orta mesafeli yürüyüş onun hem fiziksel hem de zihinsel sağlığını optimum seviyede tutacaktır. Ayrıca oyun oynamayı da çok sever. Unutmayın ki, enerjisini atamayan ve yeterli seviyede günlük egzersiz yapamayan köpekler istenmeyen davranışlar geliştirebilirler.

Tüm köpek türleri arasında, küçük köpek sendromuna en yatkın türlerden biri Minyatür Pinscherdır. Küçük köpek sendromu; köpeğin sahibi aslında büyük bir köpeğin eğitimi sırasında disiplinli ve istikrarlı davranacakken karşısında minyatür bir köpek olduğunda daha farklı davranmasıdır. Büyük bir köpek yaptığında olumsuz algılanacak hareketleri küçük köpek yaptığında daha şirin görünebilir, ya da minyatür bir köpek büyük köpekler kadar tehlikeli görünmeyebilir. Bazen de sahipleri köpeklerinin hislerini incitmemek için onları disipline etmekten kaçınır. Bu davranış köpeği etrafının ve dünyanın kendi kontrolünde olduğuna inandırır ve davranışlarının uygunsuz olduğunu algılayamaz. Bu durum Minyatür Pinscher’ın cesareti ve özgüveniyle birleştiğinde ortaya bir felaket çıkar. Tabii ki bu sendrom çözümsüz bir durum değildir. Uygun, disiplinli eğitim ve erken sosyalleştirmeyle aşılamayacak bir problem yoktur.

PİNSCHER BESLENME DÜZENİ

Önerilen günlük miktar: Günde iki öğüne bölünmüş 1/2 ila 1 fincan yüksek kaliteli kuru gıda.

Pinscherınızı onun yaşına uygun, tüm besleyici öğeleri içeren mamalarla beslemelisiniz. Yemek artıkları sindirim sistemini bozabilir, bu yüzden vermeniz gerekiyorsa da çok dikkat edin. Özellikle de pişmiş kemiklerden ve yüksek yağ içeren gıdalardan kesinlikle kaçının. Köpekler için üretilen küçük bisküvi parçaları veya kuru mama tanecikleri eğitim sırasında ödül maması olarak kullanılabilir. Fakat ödül maması konusunda aşırıya kaçmak obeziteye neden olabilir. Köpeğinizin beslenmesi ya da kilosuyla ilgili endişeleriniz varsa veterinerinize danışmaktan çekinmeyin. Daima taze suyunu hazır ve ulaşabileceği bir yerde bulundurun.

Not: Yetişkin köpeğinizin ne kadar yediği, büyüklüğüne, yaşına, yapısına, metabolizmasına ve aktivite düzeyine bağlıdır. Köpekler de insanlar gibi bireylerdir ve hepsinin aynı miktarda yiyeceğe ihtiyacı yoktur. Oldukça aktif bir köpeğin hareket düzeyi düşük bir köpekten daha fazlasına ihtiyacı olacağını söylemeye gerek yok. Köpek mamanız ne kadar iyi olursa, köpeğinizin gelişimi ve tüy kalitesi de o derecede iyi olur.

PİNSCHER TÜY YAPISI VE RENKLERİ

Tüyleri pürüzsüz, kısa, düz, sert, sıkıdır. Görülen renkler arasında kızıl, kahverengi, koyu kahverengi vardır. En bilinen renk kombinasyonu ana rengin siyah olduğu ve yanak, dudak, alt çene, boğaz, gözlerin üstleri, göğüs, ön ve arka bacakların iç kısımları ve ayakların pas kızılı renkte olduğu kombinasyondur.

Pinscherların tüy bakımı çok kolaydır. Kısa tüylerinin haftada bir defa yumuşak bir fırçayla taranması onun ölü tüylerden kurtulmasına ve güzel görünmesine yetecektir. Kendilerini kirli bir işe bulaştırmadıkları sürece yıkanmalarına gerek yoktur. Enfeksiyonla sonuçlanabileceğinden kulaklar kulak kirine karşı daima gözlenmelidir. Eğer doğal yollarla aşınmadıysa tırnaklar düzenli olarak kesilmelidir. Unutmayın ki uzun tırnaklar yürüme ve koşma sırasında köpeğinize acı verebilir. Dişler düzenli fırçalanmalıdır.

PİNSCHER IRKININ ÇOCUK VE EVCİL HAYVANLARLA GEÇİMİ 

Minyatür Pinscher, kendisine özenle ve şefkatle davranan çocuklarla yetiştirilirse, onlara aşık olur ve güvenilir bir arkadaş olur. Bununla birlikte, çocukların yanlışlıkla onu yakalamasına veya kabaca davranmasına izin verilirse, çocuklara karşı kötü bir tutum geliştirebilir veya en azından onlardan mümkün olduğunca kaçınmak isteyebilir.

Çocuklara her zaman köpeklere nasıl yaklaşacaklarını ve onlara nasıl dokunacaklarını öğretin ve her iki tarafın da herhangi bir ısırma veya kulak ve kuyruk çekmesini önlemek için köpekler ve küçük çocuklar arasındaki etkileşimleri her zaman denetleyin. Çocuğunuza uyurken veya yemek yerken hiçbir köpeğe yaklaşmamasını veya köpeğin mamasını elinden almaya çalışmamasını öğretin. Hiçbir köpek bir çocukla gözetimsiz bırakılmamalıdır.